16 Kasım 2008 Pazar

DAMACANA SULARINA DİKKAT!




Damacana sularına dikkat!
ANKARA (ANKA) - Ankara'da damacana sularının mikrobiyolojik incelemesi sonucunda, suların yüzde 53.1'inde mikrobik etkenlerin pozitif olduğu bildirildi.Sağlık Araştırmaları Sitesi'nde yer alan çalışmaya göre, Araştırma Ankara'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi lojmanlarında, Doç. Dr. Ö.Faruk Tekbaş ve arkadaşları tarafından yürütüldü. Araştırma kapsamında GATA lojmanları bölgesinde bulunan 400 evde kullanılan damacana suyundan numunesi alındı.-SULARIN YÜZDE 10'U RENK VE BULANIKLIK AÇISINDAN UYGUN DEĞİL-Mikrobiyolojik incelemesi sonucunda, damacana sularının yüzde 10.2'sinin bulanıklık ve renk açısından, yüzde 99'unun sülfat, kalsiyum ve potasyum açısından, yüzde 98'inin sodyum ve magnezyum açısından, yüzde 94.9'unun klor ve yüzde 14.3'ünün nitrit açısından uygun olmadığı sonucuna ulaşıldı.Alınan su numunelerinde mikrobiyolojik üremenin ve suların anyon-katyon değerlerinin yüksek olduğunun belirlendiği araştırmada, mikrobiyolojik kirliliğin nedeninin ise pompa temizliğine gereken önemin verilmemesi olabileceği belirtildi.
Çalışmaya dahil edilen katılımcıların yüzde 90'ının damacana suyu kullandıkları, söz konusu kullanıcıların yüzde 50'sinin damacana pompasını hiç değiştirmedikleri, yüzde 15.3'ünün de pompayı hiç temizlemedikleri saptandı. Damacana suyu kullanan kişilerin damacanalarının pompalarını haftada 1 kez klorlu suyla temizlemeleri öneriliyor.(ANKA)

15 Kasım 2008 Cumartesi

KOLESTROL DÜŞMANI BESİNLER

Kolestrol düşmanı besinler
Siyah çikolata olarak da bilinen bitter çikolata, sütlü çikolataya göre 3 kat daha fazla vücuda yararlı antioksidan içeriyor. Bu antioksidanlar, kan pıhtılarının birbirine yapışarak büyümesini engelliyor ve damarlarda tıkanıklığı önlüyor.

CEVİZ-BADEM-FINDIK E vitamini, magnezyum ve bakır içeren ceviz ve badem kalp sağlığının en önemli koruyucularından. Omega 3 açısından da zengin olan ceviz ve badem kalorili besinler oldukları için doktorlar bunları salataya ya da yoğurda karıştırarak az miktarda yemeyi tavsiye ediyor.

YAĞLI BALIKLAR Somon, ton ve sardalye gibi balıklarda bolca bulunan omega 3 yağ asitleri kötü kolesterolü düşürüyor.

SOYA Et ve peynir gibi hayvansal ürünlere alternatif olarak gösterilen soya, vücuttaki kolesterole dönüşen doymuş yağ oranını azaltıyor

ELMA C vitamini ve lifli proteinler içeren elma bir ay boyunca her gün iki adet yendiğinde, HDL (iyi kolesterol) seviyesi düşmeye, LDL (kötü kolesterol) seviyesi ise artmaya başlıyor.

FASÜLYE En fazla lif içeren besinlerden olan fasülye günde bir tabak yendiğinde kolesterolü 6 haftada yüzde 10 düşürüyor.

YULAFLI BESİNLER Yulaflı besinlerde bolca bulunan lifler, ince bağırsakta kolesterol moleküllerine yapışarak, kolesterolün kana karışmasına fırsat bırakmadan, doğal yollarla vücuttan atılmasını sağlıyor.


PORTAKAL Vitamin zengini portakal ve diğer turunçgiller, içerdikleri ’flavonoid’ adlı antioksidanlar sayesinde kalp ve atardamarların zarar görmesini önlediği gibi kolesterolü düşürüp, mide ve yemek borusundaki kanser riskini de azaltıyor.

SARIMSAK Günde 3 diş sarımsak, kolesterol parçacıklarının atardamar duvarlarına yapışmasını önleyerek buralarda

TÜRK FUTBOLUNDA KURULAN İLK KULÜPLER

TÜRK FUTBOLUNDA İLK KULÜPLER"Black Stocking" takımının başarısızlığından sonra Türkler uzun süre futbol oynayamamışlardır. Ancak, kimse de bu oyunun cazibesinden kendilerini kurtaramamışlardı. Türkiye'de kurulan kulüplerin hemen hemen hepsi futbol kulübü olarak kurulmuştur. Bir önemli istisna "Beşiktaş Jimnastik Kulübü"dür. İlk futbol kulübü ise "Galatasaray"dır.

FUTBOLUN TÜRKİYE'YE GELİŞİ

FUTBOLUN TÜRKİYE'YE GELİŞİModern futbolun İngiltere'den çıkarak yayılması sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun belli başlı ticaret limanlarındaki kentlere yerleşen İngilizler futbolu ülkemize sokan kişiler olmuşlardır. İstanbul, İzmir, Selanik futbolun oynandığı ilk 3 şehir olmuştur. Buralarda İngilizler futbol oynarken Rumlar da onlara katılmışlar ve hem futbol oynayanlar hem de takımlar önemli sayıda artmıştır. Osmanlı topraklarında ilk futbol maçının 1875'te Selanik'te oynandığı bilinmektedir. 1877 yılında ise İzmir'in Bornova çayırlarında futbol maçları yapılmıştır. Ancak, bu sıralarda Müslüman gençlerin futbol oynamaları hoş karşılanmayacağı için Türklerin futbol oynamaları için biraz daha süre geçmesi gerekmiştir. İzmir'de ilk futbol kulübü 1894 yılında İngilizler tarafındankurulmuş ve adı "Football Club Smyrna" olmuştur. İstanbul'da futbol oynanmaya başlanması ise ancak 1895 yılında Kadıköy ve Moda'da olmuştur. İzmir'den İstanbul'a göçen İngilizler burada futbol oynamışlardır. Buradaki Rumlar da futbola merak salmışlardır ve futbol İstanbul'da çok büyük bir hızla yayılmıştır. 1897, 1898, 1899, 1904 yıllarında İzmir karması ve İstanbul karması 4 maç oynamışlar ve bunların tümünü İzmir karması kazanmıştır. 1906 yılında Atina'da düzenlenen "Ara Olimpiyat"ta İzmir karması ve Selanik karması yer almıştır. İzmir karması bu turnuvada 2., Selanik karması da 3. olmuştur. İzmir karması İngilizlerden, Selanik karması ise Rumlardan oluşuyordu.

FUTBOLUN TARİHÇESİ

03-29-2005, 03:27 PM
FUTBOLUN TARİHÇESİarşiv için güzel bi kaynak İnsanoğlunun "top" ile oynamaya başlamasının tarihi çok eskilere dayanıyor. Mısır'da mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7.5 cm çapında deri veya ketenden yapılmış toplar 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmıştır ve kimi müzelerde sergilenmektedir. Homeros da "Odiesa"da top oyunlarından bahseder. M.Ö 2500 yıllarında da Çin'de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak talim yapıldığı bilinmektedir.Orta Asya Türklerinin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurularak rakip kaleden içeri atmaya çalışarak bir oyun oynadıklari kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut'un da bulundugu pek çok tarihçinin kitaplarında da Türklerin oynadığı "Tepük" isimli bir oyundan bahsedilir. Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futbolununkilere oldukça benzer. Elle oynamak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının dışına çıkamaz...Futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra bugünkü haline en yakin şeklini 17. yüzyılda İngiltere'de almıştır. Daha sonraki gelişimi ise şöyle gösterilebilir:1841 - Futbol topunun tam bir küre biçiminde olmasının kabulü1848 - "Cambridge kuralları" adı altında futbol kuralları toplanmış ve bu kurallarla ilk futbol maçı Cambridge'de ögrenciler arasında ilk futbol maçının oynanması.1855 - Bir İngiliz takımının ilk kez yurt dışına çıkarak futbol oynaması ve böylece Almanya'da futbolun temelini atması1857 - İngiltere'de ilk futbol kulübü Sheffield Club'in kurulması.1863 - İngiltere Futbol Federasyonu'nun ve böylece modern futbolun doğuşu.1870 - Portekiz'de oturan İngilizlerin burada futbolu yaymaya başlamaları.1871 - "Kral Kupası" veya "İngiltere Federasyon Kupası" nın başlaması1872 - "İngiltere-Iskoçya" : ilk milli maç.1875 - Kalelere üst direk konulması ve topa kafayla vurulmasına izin verilmesi1876 - Korner kuralının kabulü1879 - Glasgow'dan Darwen'e para teklifiyle futbolcu getirilerek profesyonellik yolunun açılması.1882 - Futbol kurallarında değişiklik yapmaya yetkili "International Board"un kurulması1885 - Profesyonelliğin İngiltere'de resmen kabulü1886 - Ofsayt kuralının kabulü1889 - Danimarka ve Hollanda'da futbol federasyonlarının kurulması1890 - Futbol maçlarında tam yetkinin hakemlere verilmesi1891 - Penaltının kabulü1893 - Amerika'da ilk futbol federasyonunun Arjantin'de kurulması1895 - İngiltere'de bayanların ilk futbol maçını oynaması1899 - Sürenin 90 dakika, ölçülerin 118.4 x 91.4 olarak belirlenmesi1901 - Sheffield United - Tottenham Hotspur federasyon kupası finalini 110.802 kişinin izlemesi.1902 - İngiltere dışında oynanan ilk milli maçta Avusturya'nın Macaristan'ı 5-0 yenişi.1903 - Averajın kabulü1904 - Belçika, Fransa, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre'nin FIFA'yı kurması1906 - Kıtalar arasi ilk milli maçta Güney Afrika'nın Brezilya'yı Brezilya'da 5-0 yenişi.1907 - Kendi sahasında bulunan bir futbolcunun ofsayt sayılmamasının kabulü1908 - Londra Olimpiyat Oyunları'nda futbolun ilk kez olimpiyat oyunlarında yer alması.

NEW YORK













New York, (İngilizce resmi adı:The City of New York)) Amerika Birleşik Devletleri'nin nüfus bakımından en büyük kenti. Aynı isimli New York eyaleti'nde yer alır. Yüzyıldan fazladır dünyanın en önemli ticaret ve finans merkezlerinden biridir. Şehir, medya, politika, eğitim, eğlence ve modadaki küresel etkilerinden dolayı bir dünya şehri olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi binasına ev sahipliği yaptığından dış ilişkiler için de çok önemli bir merkez durumundadır. Fakir semtlerinde ise çok sayıda işsiz ve evsiz yaşar.
Kent beş bölüme ayrılmıştır: Manhattan, Brooklyn (Kings Country), Queens (Queens Country), Bronx ve Staten Island (Richmond). 830 km²'lik bir alanda yaşayan 8,2 milyon nüfusuyla New York, Amerika'da nüfus yoğunluğu en büyük olan şehirdir. Çevre banliyöleriyle birlikte New York metropolitan bölgesi 21 milyonluk nufusa sahiptir ve dünyanın en kalabalık yerleşim bölgelerinden birini oluşturur.
New York, bir göçmen kentidir. Kentte yaklaşık 170 ayrı dil konuşulmaktadır ve her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur. İngilizce çeşitli aksanlarla konuşulur. İngilizce’nin yanı sıra İspanyolca, Little Italy (Küçük İtalya) semtinde İtalyanca, China Town’da (Çin mahallesi) Çince konuşulur.
New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat ve görsel sanatlarda Harlem Rönesansı, resimde soyut ekspresyonizm (New York Ekolü), müzikte hip hop, punk, salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle Hiç Uyumayan Şehir adını almıştır.
Özgürlük heykeli, Empire State Binası, Central Park ve Times Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri şehrin ilgi çekici mekanlarıdır. Gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York turistleri cezbetmektedir.

TEKSAS

HOUSTON















San Antonio

AUSTİN



Başkent:Austin
En büyük şehir:Houston
Teksas, Amerika Birleşik Devletleri 'nin güneyinde yer alan bir eyalet. Başkenti Austin'dir. Yüzölçümü 695,622km²'dir. Doğusunda New Mexico, kuzeyinde Oklahoma kuzeydoğusunda Arkansas, doğusunda Louisiana ve güneydoğusunda Meksika körfezi güneyinde Meksika vardır. Meksika'yla olan sınırı tamamen "Rio Grande" nehri ile çizilir. Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzölçümü bakımından Alaska'dan sonra 2. gelir. Yüzölçümü Rusya ve Türkiye dışında tüm Avrupa devletlerinden geniştir
Teksas'da 254 şehir vardır. En önemli 7 şehri Houston, San Antonio, Dallas, Austin, Fort Worth, Lubbock ve El Paso'dur. Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük 20 şehri arasında buradaki birçok şehir bulunmaktadır.
TARİHİ
Teksas'ta en çok konuşulan dil İngilizce'dir. İngilizce'den sonra İspanyolca konuşulur ve İspanyolca'yı Fransızca izler. Almanca, Lehçe, Çekçe, Korece, Vietnamca, Urduca konuşan küçük gruplar vardır. Ayrıca Amerikan yerlileri kendilerine özgü bazı diller konuşurlar
Teksas ilk defa 1528'de İspanyol gemici Cabeza Da Vaca ile gelenler ayak basmıştır. O günden sonra sırasıyla Fransa, İspanya, Meksika'nın eline geçti. 1836'da bağımsız bir cumhuriyet oldu. 1845'te Amerika Birleşik Devletleri'ne katıldı. O sıralarda Texas'ta birkaç küçük şehir ve hayvan beslenen büyük çiftliklerden başka bir şey yoktu. Gerek hayvancılık, gerek tarım, gerekse petrol'ün bulunması XX.yüzyıl içinde teksas'ın gelişmesinde en önemli etkenlerdi.Texas eyaletinin diğer eyaletlere nazaran ayrıcalıklı olduğu söylenebilir.Halk oylaması sonucu gerekli çoğunluğa ulaştığı takdirde Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılma hakkı vardır.